HPV Enfeksiyonu: Belirtileri, Bulaşma Yolları ve Önleme Yöntemleri
HPV nedir?
İnsan Papilloma Virüsü olarak da bilinen HPV(Human Papilloma Virus),
deri ve mukozal (ağız, boğaz, genital bölge gibi) yüzeylerin bazal epitel
tabakasını enfekte eden bir virüs türüdür. HPV, cinsel bulaşı yolu ile
bulaşabilen en yaygın enfeksiyonlardan biridir. Ancak sanılanın aksine sadece
cinse yolla bulaşmaz. Ortak kullanılan tuvaletler, genital temaslı nesneler (iç
çamaşırı, havlu vb.) ya da havalimanları, spor salonları, epilasyon merkezleri,
hamam, sauna gibi ortamlar yoluyla da bulaşabilir.
Genellikle belirtlisi genital bölgede, ağızda veya boğazda siğillerdir.
Kadınlarda adet düzensizlikleri, ağrılı adet (dismenore) ya da aşırı kanama
(menoraji) gibi belirtiler de oluşturabilir. HPV, aynı zamanda rahim ağzı
kanserinin en sık nedenidir.
HPV, Papillomaviridae ailesinden, çift sarmallı DNA virüsü türlerindendir.
200'den fazla tipi tanımlanmıştır ve bunlardan yaklaşık 40'ı genital bölgeyi
etkileyebilir.
HPV enfeksiyonları çoğu zaman belirti göstermez ve bağışıklık sistemi
tarafından temizlenir. Ancak bazı HPV tipleri, özellikle yüksek riskli olanlar,
kalıcı enfeksiyonlara yol açabilir ve bu durum rahim ağzı, anüs, penis, vajina,
vulva ve orofaringeal kanserler gibi çeşitli kanser türlerinin gelişimine
katkıda bulunabilir.
HPV nasıl bulaşır?
HPV, bir çok şekilde kişiye enfekte olabilir. Tüm dünyada insanların
%80'den fazlası hayatının bir döneminde HPV pozitiftir. Bu durum da göz
önüne alındığında, bir çok durum ve mekan HPV bulaşısı için uygun ortam
hazırlar. HPV cinsel temas, ortak iç çamaşırı kullanımı ve tükürük gibi
yollarla bulaşabilen bir virüstür. Umumi tuvalet kullanımı, spor
salonları, havuz, sauna, epilasyon merkezi gibi yerler bulaşının yoğun olduğu
yerlerdir.
HPV cinsel yolla bulaşır mı?
HPV, en yaygın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan biridir. Virüs,
genital, oral ya da anal temas esnasında, virüs taşıyan cilt veya mukozayla
doğrudan temasa geçerek bulaşabilir. Prezervatif kullanımı bulaşma riskini
azaltmakla birlikte tam koruma sağlamaz, bu sebeple cinsel temas öncesi ve
sonrasında genital bölgelerin temizliğine dikkat edilmesi gerekmektedir.
HPV giysi, ortak kullanılan iç çamaşırı ve
havludan bulaşır mı?
Evet, HPV ortak kullanılan iç çamaşırları, giysiler ve havlulardan
bulaşabilir. Bu yüzden özellikle iç çamaşırı ve havluları ortak kullanmaktan
kaçınmalısınuz.
HPV tükürükle bulaşır mı?
HPV, tükürük ve mukus yolu ile bulaşabilir. Ancak bulaş, ağızda ya da
boğazda açık yara varsa ve bu yaraya enfekte tükürük temas ederse mümkün hale
gelir.
HPV tuvaletten bulaşır mı?
Evet, umumi tuvaletlerden bulaş olabilir. Virüs, nemli yüzeylerde kısa süre
yaşayabilir. Hijyen önlemleri almak, antiviral temizlik ürünleri kullanmak
bulaş riskini azaltabilir.
HPV bulaşı riski olan mekanlar nelerdir?
HPV bulaşı riskinin en yüksek olduğu mekanlar arasında havalimanları, umumi
tuvaletler, havuzlar ve epilasyon merkezleri bulunur.
HPV’nin belirtileri nelerdir?
Enfeksiyon genellikle belirti vermez. Belirti varsa en sık görülen bulgu
siğillerdir. Genital bölgeler, anüs çevresinde, ağızda ya da boğazda ortaya
çıkabilir. Et renginde, kabarık ya da düz olabilir. Siğiller genellikle ağrısız
olabileceği gibi kaşıntı, yanma ya da kanama da yapabilir. En yaygın
görünen semptom genital bölgelerde görünen siğillerdir. Bunlara genital siğil
denmektedir.
HPV testi nasıl yapılır?
Kadınlarda jinekolojik muayene ile rahim ağzından alınan hücre örneğiyle HPV
DNA testi yapılır. HPV testi, pap smear testiyle birlikte yapılabilir.
Erkeklerde ise yaygın tarama testi yoktur; genellikle siğillerle tanı konur.
Nerede yapılır?
Devlet hastaneleri, kadın doğum poliklinikleri, üniversite hastaneleri,
bazı aile sağlığı merkezleri ve özel hastaneler.
HPV testi ile Smear testi arasındaki fark
nedir?
Smear testi, rahim ağzındaki hücresel değişiklikleri inceler. HPV testi ise
virüsün kendisini tespit eder. Birlikte kullanıldığında tanıda daha
güvenilirdir.
HPV pozitif ne demek?
HPV testiniz pozitif çıktıysa, bu vücudunuzda yüksek riskli HPV türlerinden
birinin var olduğunu gösterir. Bu mutlaka kanser olacağınız anlamına gelmez.
Ancak doktor takibi gerektirir.
Panik yapmayın, ama durumu ciddiye alın. Çoğu zaman virüs iki yıl içinde
bağışıklık sistemiyle temizlenir. Bununla birlikte, bazı HPV türleri vücutta
uzun süre varlığını sürdürebilir ve zamanla kanser gelişimine zemin hazırlayan
hücresel değişimlere yol açabilir.
HPV tedavisi var mı?
Human Popilloma Virus’ü vücuttan kesin ve tam anlamıyla temizleyen bir
tedavi maalesef yoktur. Ancak belirtiler ve komplikasyonlar tedavi
edilebilir. Genellikle HPV enfeksiyonlarının çoğu, bağışıklık sistemi tarafından
2 yıl içinde temizlenmektedir. Yine de, düzenli tarama ve takip çok önemlidir.
Yüksek riskli türlerin vücutta uzun süre kalması kansere neden olabilir.
HPV ciddi sonuçlar doğurabilen ancak zamanında tanı ve takiple önlenebilir
bir enfeksiyondur. Kendinizi korumak için bilgi sahibi olun, taramaları ihmal
etmeyin ve hekiminizin önerilerine uyun.
Siğiller: Kremler, kriyoterapi,
lazer veya cerrahi,
Kanser öncesi değişiklikler:
Kolposkopi, biyopsi, anormal doku cerrahi ile çıkarılabilir.
HPV aşısı nedir?
HPV aşısı, bağışıklık sisteminin virüse
karşı savunma geliştirmesine yardımcı olarak rahim ağzı kanseri, siğiller ve
diğer HPV ile bağlantılı kanser türlerine karşı koruma sunar.
HPV aşısı kimlere yapılır?
9-14 yaş: en ideal yaş grubudur
15-26 yaş: aşı önerilir
27-45 yaş: doktorun yapacağı
değerlendirme sonrasında karar verilir
HPV aşısı kaç doz yapılır?
9-14 yaş: 2 doz (0.-6. ay)
15+ ya da zayıf bağışıklık: 3
doz (0.-1.-6. ay)
Nerede yapılır?
Özel hastaneler, aile sağlığı merkezleri, üniversite hastanelerinde,
eczanelerden temin edilerek.
Hamilelikte HPV enfeksiyonu
Hamile kadınlar, bağışıklık sistemindeki değişiklikler nedeniyle
bu virüse daha duyarlı hale gelebilirler. HPV bulaşına karşı korunma,
hamilelik sürecinde dikkatle sağlanmalıdır.
Hamilelikte HPV bebeğe
bulaşır mı?
Hamilelik sırasında HPV'nin
bebeğe geçip geçmeyeceği konusu önemlidir. HPV, genellikle cinsel yolla bulaşan
bir virüs olmasına rağmen, hamilelik sürecinde anneden bebeğe geçiş riski
düşüktür. Ancak, doğum sırasında enfekte bir annenin bebeğine virüs bulaşma
olasılığı bulunmaktadır. Bu nedenle, hamilelik öncesi ve sırasında HPV ile
ilgili düzenli kontroller ve doktor tavsiyeleri önem taşır. Anne adaylarının bu konuda bilgi sahibi olmaları ve gerekli önlemleri almaları, hem kendi sağlıkları hem de bebeklerinin sağlığı açısından kritik bir rol oynamaktadır.
HPV'nin neden olduğu hastalıklar
Rahim Ağzı (Serviks) Kanseri
HPV, rahim ağzı kanserinin başlıca nedenidir Dünya çapında görülen rahim
ağzı kanseri vakalarının yaklaşık %70’inin ortaya çıkmasında özellikle HPV tip
16 ve 18'in önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Bu yüksek riskli HPV
tipleri, serviks hücrelerinde anormal değişikliklere yol açarak zamanla kansere
dönüşebilir. Servikal kanser, erken evrelerde genellikle belirti vermez, bu
nedenle düzenli tarama testleri (Pap smear ve HPV testi) önemlidir.
Genital Siğiller (Kondilomlar)
HPV tip 6 ve 11, genital siğillerin en sık görülen nedenlerindendir. Bu
siğiller, genital ve anal bölgelerde, bazen de ağız çevresinde görülebilir.
Genellikle ağrısızdırlar ancak kaşıntı ve rahatsızlık verebilirler. Genital
siğiller, cinsel temasla bulaşır ve tedavi edilmediği takdirde yayılma riski
taşır. Genital siğiller hakkında detaylı bilgi almak için tıklayınız.
Vulva, Vajina, Penis ve Anüs Kanserleri
HPV, sadece serviks kanseriyle sınırlı kalmayıp, dış genital organlar ve
anüs kanserlerine de neden olabilir. Özellikle HPV tip 16, bu kanser türlerinin
ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Bu kanserler, genellikle ileri
evrelerde belirti verir, bu nedenle erken teşhis için düzenli kontroller
önemlidir .
Baş ve Boyun Kanserleri (Oral HPV)
HPV, ağız ve boğaz bölgesindeki kanserlerin de bir nedeni olabilir.
Özellikle orofaringeal kanserler (boğazın orta kısmı) HPV ile ilişkilidir. HPV
tip 16, bu kanser türlerinde en sık rastlanan tiptir. Ağız yoluyla cinsel
temas, oral HPV enfeksiyonlarının başlıca bulaşma yoludur.
Her siğil HPV midir?
Hayır. Her siğil HPV kaynaklı değildir. Ancak çoğu siğilin nedeni HPV'dir.
Tanı için uzman hekim değerlendirmesi gerekir.
HPV'nin yaygınlığı
HPV, dünya çapında en sık görülen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan
biri olarak bilinmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, cinsel olarak aktif
bireylerin yaklaşık %80'i yaşamlarının bir döneminde HPV ile enfekte olur .
Kadınlarda: Servikal kanser vakalarının neredeyse tamamı yüksek riskli HPV
türleriyle ilişkilidir.
Erkeklerde: HPV enfeksiyonları, penis, anüs ve orofaringeal bölgelerde
kansere neden olabilir. Ayrıca, erkekler HPV'nin yayılmasında önemli bir rol
oynar .
HPV aşıları, enfeksiyonun önlenmesinde etkili bir yöntemdir. Özellikle
cinsel aktivite başlamadan önce uygulandığında aşılar, yapılan aşının tüürne
bağlı olarak yüksek riskli HPV türlerine karşı koruma sağlar.
HPV bulaşma riskini artıran faktörler
HPV enfeksiyonu riskini artıran çeşitli faktörler bulunmaktadır:
Çoklu cinsel partner: Birden
fazla cinsel partnerle ilişki yaşamak, HPV bulaşma riskini artırır.
Erken yaşta cinsel aktivite:
Cinsel hayatın erken yaşta başlaması, enfeksiyon riskini
yükseltir.
Bağışıklık sistemi zayıflığı: Bağışıklık
sistemi zayıf olan kişiler, HPV enfeksiyonuna karşı daha hassastır.
Sigara kullanımı: Sigara içmek,
bağışıklık sistemini zayıflattığı için HPV enfeksiyonu riskini
artırabilir.
Diğer cinsel yolla bulaşan
enfeksiyonlar: Chlamydia veya HIV gibi diğer cinsel yolla bulaşan
enfeksiyonlar, HPV'nin bulaşma riskini artırabilir.
Bu risk faktörlerini azaltmak için, güvenli cinsel ilişki pratikleri
benimsemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve düzenli sağlık kontrolleri
yaptırmak önemlidir.
Human Popilloma Virus vücuda nasıl enfekte
olur?
İlk Temas ve Bağlanma
HPV anlı dokudaki epitel hücrelerine doğrudan bağlanamaz. Bunun yerine
epitele mekanik veya kimyasal travma sonucu açığa çıkan bazal membrana (bazal
zar) bağlanır. Bazal membran epitelyumun altında bulunur ve epitelyumu
dermişten ayırır. HPV, enfeksiyonun başında L1 kapsid proteini yoluyla bazal membrandaki
Heparan Sülfat Proteoglikanlara (HSPG) tutunarak hücreyle ilk temasını kurar ve
bağlanır. Bu bağlanma sonucu virüs kapsidinde yapısal değişiklikler meydana
gelir ve L2 isimli minör bir kapsid proteininin N-ucu açığa çıkar. Furin adlı
bir proteaz enzimi bu bölgeyi keser. Bu şekilde enfeksiyon mümkün olur.
Hücre İçine Giriş
Furin proteazı, L2 proteinini keserek L1'de daha önce gizli olan bir yüzeyi
açığa çıkarır. Bu ortaya çıkan yüzey, epitel hücrelerine bağlanamda rol oynayan
ikincil bir hücre yüzey reseptörüne bağlanmayı sağlar. Bu bağ sayesinde virüs,
yarayı onarmak için bazal membran üzerinden göç eden keratinositlere geçer.
Endositoz ve Hücre İçi Taşınıma
Virüs, hücre yüzeyine tutunduktan sonra klatrin aracılı endositoz yoluyla
hücre içerisine alınır. Daha sonra ilk önce erken, sonra da geç endozomlara
ulaşır. Virüs, geç endozomlarda kısmen kapsidini açarak, viral DNA ve L2
proteinini sitoplazmaya aktarır.
Nükleusa Ulaşma ve Transkripsiyon
Sitoplazmaya geçen L2-DNA kompleksi hücre çekirdeğine taşınır. Virüs DNA'sı
hüre çekirdeği içerisinde bulunan özel çekirdek bölgelerine lokalize olur. Virüs,
bu alanda DNA’sını kopyalayabilmek için viral transkripsiyonu başlatır.
Viral gen ekspresyonunun, yani virüs DNA'sında bulunan genlerden protein
üretilmeye başlanması 12-2 saat sürebilir.
Özetlemek gerekirse, HPV enfeksiyona başlamak için epitel dokuda meydana
gelen hasarı fırsat olarak değerlendirir (ör. Kimyasal veya mekanik travmalar
sonucu mikroçatlak oluşumu). Enfeksiyonun başlaması için HSPG'ye bağlanma,
proteinlerde konformasyonel değişiklikler, furin ile L2 proteinin kesilmesi
gibi süreçler gereklidir. Bu karmaşık ve uzun süreç, HPV aşılarının yüksek
etkinliği için de gereklidir çünkü bağışıklık sistemi bu süreçte virüsü etkili
şekilde hedef alabilmektedir.
Gül hastalığı, tıbbi adıyla rozasea (rosacea), yüz bölgesinde yaygın şekilde görülen kronik ve iltihaplı bir cilt hastalığıdır. Halk arasında “akne rozasea” olarak da bilinir ve genellikle kızarıklık, damar belirginliği ve sivilce benzeri lezyonlarla kendini g...
Glikolik asit, alfa hidroksi asitler (AHA) grubuna ait, doğada genellikle şeker kamışında bulunan bir organik asittir. Moleküler yapısı son derece küçüktür, bu da onun cilt yüzeyine kolayca nüfuz etmesini ve derinlemesine etki göstermesini sağlar. Bu özelliği ...
Güneş kremi, cilt yaşlanmasını, lekelenmeleri, hassasiyeti ve ciddi cilt hastalıklarını önler. Ancak yağlı, çok kuru veya akneye meyilli ciltler için doğru güneş kremini bulmak çoğu zaman zorlayıcı, hatta deneme yanılmaya dayanması sebebiyle maliyetli olabilir...