Image
3 Ekim, 2025

Kolajenin Yüz Kırışıklıkları Üzerindeki Etkisi

Kolajenin yaşlanma ile ilişkisi

Yaş ilerledikçe cildimizde ilk fark ettiğimiz değişikliklerden biri, parlaklığın azalması ve ince çizgilerin görünür hale gelmesidir.Alın ve göz çevresinde ortaya çıkan kırışıklıklar, genellikle yaşlanmanın ilk işaretleri arasında görülür. Ancak bu sürecin arkasında sadece zamanın ilerlemesi değil, aynı zamanda vücudumuzda doğal olarak bulunan ve cilt sağlığı için vazgeçilmez bir protein olan kolajen vardır.

Kolajen, gençlik ve canlılıkla özdeşleştirilse de aslında çok daha fazlasıdır. Cildin gerginliğinden kemiklerin dayanıklılığına, eklemlerin esnekliğinden bağırsak sağlığına kadar geniş bir etki alanına sahiptir. Ne yazık ki yaşla birlikte kolajen üretimi azalır ve bu azalma, ciltte sarkma, kuruluk ve kırışıklıkların artmasıyla kendini gösterir.

Bu yazıda, kolajenin ne olduğunu, ne işe yaradığını, kırışıklıklarla nasıl ilişkilendiğini ve kolajeni artırmak için neler yapılabileceğini detaylı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca kolajen peptitler, takviyeler, alfa lipoik asit gibi destekler ve doğal yöntemlerden de bahsedeceğiz.

Kolajen nedir?

Kolajen, vücudumuzda en fazla bulunan proteindir ve toplam proteinlerin yaklaşık %30’unu oluşturur. Lifli yapısıyla bağ dokulara dayanıklılık kazandırır. Basit bir şekilde anlatmak gerekirse, kolajen cildin “iskeleti” gibidir; cilt altındaki dokulara hem destek verir hem de esneklik sağlar.

Bilimsel olarak 28 farklı kolajen tipi tanımlanmıştır. Bunlar arasında en önemlileri:

Tip I Kolajen: Cildin, tendonların, kemiklerin ve dişlerin ana yapı taşıdır.

Tip II Kolajen: Eklemlerdeki kıkırdak yapısını oluşturur.

Tip III Kolajen: Kas, damar duvarı ve organlarda bulunur, esneklik sağlar.

Cilt sağlığı açısından özellikle Tip I ve Tip III kolajen kritik öneme sahiptir. Bu tiplerin azalması ciltte incelmeye, elastikiyet kaybına ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur.

Kolajen, sağlıklı bir cilt için çok önemlidir.
Kolajen, sağlıklı bir cilt için çok önemlidir.

Kolajen ne işe yarar?

Kolajen, yalnızca estetik açıdan değil, bütün vücut sağlığı açısından kritik işlevlere sahiptir:

Cilt sağlığı: Nem dengesini ve elastikiyeti korur. İnce çizgilerin ve kırışıklıkların oluşumunu geciktirir.

Eklem sağlığı: Kıkırdak dokusunu destekleyerek eklem ağrılarını azaltır. Özellikle sporcular ve ileri yaş gruplarında hareket kabiliyetini artırır.

Kemik sağlığı: Kalsiyumun kemiklere tutunmasını kolaylaştırır. Osteoporoz riskini azaltıcı rolü vardır.

Bağırsak sağlığı: Bağırsak bariyerini güçlendirerek sindirimi destekler, sızıntılı bağırsak sendromuna karşı koruyucu görev görebilir.

Tırnak ve saç sağlığı: Saç tellerini güçlendirir, tırnak kırılmalarını azaltır.

Kısacası kolajen, yalnızca “genç görünmek” için değil, genel sağlığı korumak için de kritik bir moleküldür.

Uzmanlar Ne Diyor ?

HC takviyeleri veya kolajen peptitleri, takviye devam ettiği sürece yüz kırışıklıklarını azaltarak ve cilt nemini ve elastikiyetini iyileştirerek cilt yaşlanmasının belirtilerini geciktirebilir ve iyileştirebilir.

Effects of hydrolyzed collagen supplementation on skin aging: a systematic review and meta-analysis, Roseane B. de Miranda MD, Patrícia Weimer MD, Rochele C. Rossi PhD

Yüzdeki kırışıklıklara ne iyi gelir?

Kırışıklıkların en büyük nedeni kolajen üretiminin azalmasıdır. Ancak bu süreci hızlandıran çevresel ve yaşam tarzı faktörleri de vardır:

Güneşten gelen UV ışınları: Kolajen liflerini zedeleyerek cildin erken yaşlanmasına neden olur.

Sigara: Kan dolaşımını bozarak cildin oksijenlenmesini engeller.

Stres: Kortizol hormonu, kolajen üretimini olumsuz etkiler.

Yetersiz uyku: Cilt yenilenmesi için gerekli olan büyüme hormonunu azaltır.

Kırışıklıklarla mücadelede şu yöntemler etkilidir:

Güneş koruyucu kullanmak: SPF içeren ürünler, kolajen yıkımını önler.

Antioksidanlardan zengin beslenmek: C vitamini, E vitamini ve alfa lipoik asit kırışıklıklara karşı güçlü destek sağlar.

Nemlendirici kullanımı: Cilt bariyerini korur ve ince çizgilerin görünümünü azaltır.

Dermatolojik uygulamalar: Retinoid krem, lazer tedavisi, PRP ve mezoterapi gibi yöntemler kolajen üretimini artırabilir.

Kırışıklık karşıtı özel ürünler: Düzenli kullanılan Retorna Anti-Aging krem, içerdiği aktif bileşenlerle ince çizgilerin görünümünü azaltmaya ve cildin elastikiyetini desteklemeye yardımcı olur.

Retorna® Anti-Aging Krem, yaşlanma belirtilerine karşı geliştirilen yoğun bakım formülüyle cildin sıkılığını ve elastikiyetini artırır. Yüz, göz çevresi, boyun ve dekolte bölgelerinde kırışıklık ve ince çizgilerin görünümünü azaltmaya yardımcı olur, cilde anında ışıltı ve pürüzsüzlük kazandırır.

  • ARGIRELINE®, HYACARE® 50 ve TRYLAGEN™ ile güçlü kırışıklık karşıtı etki
  • Derinlemesine nemlendirir, cilde sıkılık ve dolgunluk verir
  •  %100 vegan, hayvanlar üzerinde test edilmemiştir, dermatolojik olarak test edilmiştir

Göz kırışıklığına ne iyi gelir?

Göz çevresi cildin en ince olduğu bölgedir ve bu nedenle kolajen kaybı burada daha hızlı fark edilir. “Kaz ayağı” denilen çizgiler, genellikle mimik hareketleriyle birleşerek erken yaşta belirginleşir.

Göz çevresi için öneriler:

Hyaluronik asit ve kolajen içerikli kremler cildin dolgunluğunu artırır.

  • •Alfa lipoik asit ve C vitamini gibi antioksidanlar serbest radikal hasarını azaltır.
  • Yeterli uyumak ve bol su içmek, göz çevresindeki yorgun ve solgun görünümün azalmasına yardımcı olur.
  • Güneş gözlüğü takmak, UV ışınlarının tetiklediği çizgi ve kırışıklıkları engellemeye destek olur.

Klinik çalışmalar, düzenli olarak kolajen takviyesi alan kişilerin göz çevresindeki kırışıklıklarda 12 haftalık kullanım sonunda belirgin azalma yaşadığını göstermektedir.

Kolajenin faydaları

Kolajenin düzenli olarak desteklenmesiyle elde edilebilecek faydalar şunlardır:

  • Daha nemli ve esnek bir cilt
  • İnce çizgilerde ve kırışıklıklarda azalma
  • Daha güçlü saç ve tırnak yapısı
  • Eklem ağrılarında hafifleme
  • Kemik yoğunluğunda artış

Örneğin, 2019 yılında yayınlanan bir çalışmada 12 hafta boyunca günlük 10 gram kolajen takviyesi alan kadınların cilt elastikiyetinde belirgin bir artış görülmüştür. Bu da düzenli kullanımın etkilerini ortaya koymaktadır.

Kolajen peptit

Kolajen takviyelerinin en yaygın formu kolajen peptitlerdir. Bunlar, büyük kolajen moleküllerinin daha küçük parçalara ayrılmış halidir. Böylece sindirimi kolaylaşır ve biyoyararlanımı artar.

Kolajen peptitler, vücutta “sinyal peptit” gibi davranır. Yani vücuda “daha fazla kolajen üret” mesajı verir. Bu nedenle yalnızca dışarıdan destek olmakla kalmaz, aynı zamanda doğal üretimi de tetikler.

Kaynaklarına göre farklı tipler bulunur:

Balıktan elde edilen kolajen

Küçük yapısı sayesinde cilt tarafından daha kolay kullanılabildiği için cilt bakım ürünlerinde tercih edilir.

Sığır kolajeni

Tip I ve III açısından zengindir, hem cilt hem eklem için faydalıdır.

Tavuk kolajeni

Tip II açısından zengindir, özellikle eklem sağlığına yöneliktir.

Kolajen takviyeleri
Kolajen takviyeleri

Kolajen takviyesi

Kolajen takviyeleri, özellikle 25 yaş sonrasında etkili bir destek yöntemidir. Toz, kapsül veya sıvı formda bulunabilir.

  • Günlük 5–10 gram hidrolize kolajen peptit genellikle yeterlidir.
  • C vitamini ile birlikte alınması emilimini artırır.
  • Etkili sonuçların fark edilebilmesi için ürünün en az 8–12 hafta düzenli olarak kullanılması gerekir.
  • Seçilecek ürünün katkı maddesi, şeker ya da yapay tatlandırıcı içermemesine özen gösterilmelidir.

Son yıllarda yapılan meta-analizlerde, kolajen takviyelerinin cilt elastikiyetini ve nemini artırmada anlamlı fayda sağladığı ortaya konmuştur. 

Sıvı kolajen: faydaları ve kullanımı

Sıvı formdaki kolajen, kolay tüketim imkânı sunar ve düzenli alındığında cildin daha canlı, nemli ve esnek görünmesine katkı sağlar.

Peki, sıvı kolajen nasıl içilir?

Genellikle tek kullanımlık şişelerde ya da ölçülü formlarda sunulur. Günde 5–10 gram kullanımı uygundur. C vitamini ile beraber alınması emilimini artırır. Düzenli şekilde 2–3 ay devam edildiğinde gözle görülür etkiler ortaya çıkabilir.

Alfa Lipoik Asit ve kolajen

Alfa lipoik asit (ALA), güçlü bir antioksidandır ve hem suda hem yağda çözünebilir. Bu sayede hücrelerin tamamında serbest radikallere karşı koruma sağlar.

Kolajen sentezini destekleyen mekanizmalardan biri, oksidatif stresin azaltılmasıdır. ALA bu noktada devreye girer ve mevcut kolajenin parçalanmasını engeller. Ayrıca C vitamini ve E vitaminini yeniden aktif hale getirme özelliği sayesinde dolaylı yoldan da kolajen üretimini destekler.

Doğal kolajen

Doğal kolajen kaynakları çoğunlukla hayvansal gıdalarda yer alır; örneğin kemik suyu, balık ve tavuk derisi ile yumurta beyazı bunlar arasındadır. Bitkilerde ise doğrudan kolajen bulunmaz ancak üretimi destekleyen vitamin ve mineraller açısından zengin seçenekler vardır.

Örneğin:

Nar ve üzüm çekirdeği özü: Polifenoller açısından zengindir.. Yeşil çay: İçerdiği kateşinlerle kolajen yıkımını azaltır.. C vitamini açısından zengin sebze ve meyveler: Kolajen sentezinde kofaktör rol oynar.

Sıkça Sorulan Sorular

Kolajen sadece cilt için mi önemlidir?

Hayır. Kolajen sadece cilt sağlığı için değil, eklem sağlığı, kemik dayanıklılığı, tendon ve bağ dokuların güçlenmesi ile bağırsak sağlığı için de kritik öneme sahiptir.

Kolajen takviyeleri hangi yaşta etki göstermeye başlar?

Düzenli kullanımda genellikle 8–12 hafta içinde fark edilir sonuçlar görülür. Etki süresi kişinin metabolizmasına, yaşına ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir.

Kolajen sadece yaşlılar için midir?

Hayır. Kolajen üretimi 20’li yaşlarda yavaş yavaş azalır. Erken destek almak, kırışıklık oluşumunu geciktirerek uzun vadede cilt ve eklem sağlığını korur.  

Kolajen, sağlıklı bir cilt, güçlü eklemler ve dayanıklı kemikler için vazgeçilmezdir. Üretiminin azalması, yaşlanma belirtilerinin en önemli nedenlerinden biridir. Ancak dengeli beslenme, takviyeler, antioksidan destekler ve doğru yaşam tarzı alışkanlıklarıyla bu süreci yavaşlatmak mümkündür.

Kırışıklıklara karşı en etkili strateji, erken dönemde önlem almak ve düzenli olarak cilt sağlığını desteklemektir. Düzenli kolajen desteği, sadece daha genç bir görünüm değil, aynı zamanda daha sağlıklı bir yaşamın da anahtarıdır.

Bu yazı Primum Pharma ekibinden Eczacı Arzum Çetin tarafından yazılmıştır.

Abone Ol

E-posta adresini bırakarak bültenimize ücretsiz abone olabilirsin!

DİĞER BLOGLAR