Cilt bakımı denince akla ilk gelen bileşenlerden biri olan seramidler, adeta cildimizin "yapıştırıcıları" gibi çalışır. Bu değerli lipitler, cilt bariyerinin sağlam kalmasını sağlayarak nemi hapseder ve dış etkenlere karşı bir koruma kalkanı oluşturur. Peki yaş ilerledikçe veya yanlış ürünler kullandıkça bu kalkan zayıflarsa ne olur? Cevap basit: Kuruluk, hassasiyet, kızarıklık ve erken yaşlanma belirtileri.
Seramidler, cildin stratum corneum adı verilen ve cildi nemsizlikten ve enfeksiyonlardan koruyan en dış tabakasında doğal olarak bulunan yağ molekülleridir. Sermaidler, bu cilt bariyerinin neredeyse yarısını oluştururlar ve hücreler arasında bir "yapıştırıcı" görevi görerek nem kaybını önleyip cildi dış etkenlere karşı korurlar.
Cildimiz, bir mozaik gibi birbirine kenetlenmiş hücrelerden oluşur. Seramidler ise bu hücreler arasındaki boşlukları doldurarak adeta bir "harç" görevi görür. Doğuştan cildimizde bulunsalar da zamanla azalmaları, cildin savunmasız kalmasına neden olur. Doğal yaşlanma etkileri, çevresel faktörler ve yanlış kullanılan cilt bakımı ürünleri nedeniyle ciltteki seramid seviyeleri azalabilir. Bu da kuruluk, kızarıklık, hassasiyet, ince kırışıklıklar, egzama ve solgun cilt görünümüne neden olabilir.
Seramid seviyelerinin azalması, ciltte belirgin işaretler bırakır. Eğer aşağıdaki sorunları yaşıyorsanız, cildinizin seramid desteğine ihtiyacı olabilir:
1. Cilt Bariyerini Güçlendirir
Seramidler, cildin koruyucu tabakasını onararak su kaybını engeller. Böylece transepidermal su kaybı (cilt tabakalarından su kaybı) azalır ve cilt daha nemli kalır. Araştırmalar, seramid içeren ürünlerin cilt bariyer fonksiyonunu %30’a kadar artırdığını göstermektedir.
2. Nem Dengesini Sağlar
Kuru ve nemini kaybetmiş ciltler için seramidler ideal bir destek sağlar. Cildin su tutma kapasitesini artırır ve hyaluronik asit veya gliserin gibi güçlü nemlendiricilerle birleştiğinde daha uzun süreli nemlendirme sağlar.
Seramid içeren ürünler, özellikle egzama, rozasea ve dermatit gibi hassasiyet sorunlarında cilt bariyerini güçlendirerek tahrişi ve kaşıntıyı yatıştırır. Düzenli kullanımda, kızarıklık ve inflamasyonu da kontrol altına alır.
4. Yaşlanma Belirtileriyle Savaşır
Seramid eksikliği ciltte kırışıklık başlangıcına, ince çizgi görünümünün artmasına ve elastikiyet kaybının hızlanmasına neden olur. Kaybolan seramidlerin geri kazanımı cilde daha dolgun ve sağlıklı bir görünüm sağlar. Çevresel hasara karşı koruma sağlayarak erken yaşlanmayı önlemeye yardımcı olur.
5. Cildi Çevresel Zararlardan Korur
Farklı seramid türleri ciltte farklı işlevler üstlenir. Cilt bakım ürünlerinde en sık karşılaşılan seramid tipleri şunlardır:
Özellikle şu cilt tiplerine sahipseniz seramid desteği almanız oldukça önemlidir:
Seramid içeren ürünleri düzenli kullanmak etkisini maksimuma çıkarmak için çok önemlidir. Sabah ve akşam rutinlerinize kolayca entegre edebileceğiniz rutin önerilerine birlikte bakalım:
Sabah:
Akşam:
Eğer serumlar kullanıyorsanız seramid nemlendiriciyi son aşamada sürün.
Cildiniz nemliyken uygulayın. Nemli cilt, seramidlerin daha iyi emilmesini sağlar.
Bariyer onarımı en az 4 hafta düzenli kullanım gerektirir. Sabırlı olun.
Mevsim geçişlerinde veya asit tedavilerinde mutlaka seramid bazlı bir nemlendirici rutine eklenmelidir.
Seramidler çoğu cilt bakım bileşenleriyle rahatça kombinlenebilir. Özellikle şu aktiflerle rahatça kullanabilirsiniz:
Yüksek oranda retinol veya yoğun asit içeren ürünler bariyeri zayıflatabileceğinden, seramid kullanımıyla desteklenmeli.
Aşırı fiziksel ve kimyasal peeling kullanımı cilt bariyerine zarar verebilir, bu tür tahrişlerde seramid ürünleri kullanılıp cilt yatıştırıp cilt bariyeri normal fonksiyonuna döndürülebilir.
Seramid içeren ürünler düzenli kullanımda:
2-4. haftalar: Hassasiyet ve kızarıklıklarda azalma
4. hafta sonrası: Cilt bariyerinin güçlenmesi, nem seviyesinde artış, ince çizgilerin görünümünde iyileşme
Seramid içeriği yüksek ürünler, bariyer dostu hafif temizleyiciler ve güneş kremi ile desteklendiğinde uzun vadede cilt sağlığını korur.