Seboreik dermatit, çok sık görülen bir cilt hastalığıdır. Seboreik egzama ve yağlı egzama olarakta bilinir. Seboreik dermatit genel olarak saç derisinde görülen inflamatuar bir deri hastalığıdır. Sakal, kaş, bıyık gibi diğer tüylü bölgelerde de görülebilir. Bunların dışında yüz ve vücudun kıvrımları gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde sık rastlanır. Cilt yüzeyinde pul pul döküntü, sarımsı ve yağlı kepeklenme ile kaşıntıya neden olur.
Seboreik dermatit belirtileri arasında saç, sakal ve bıyık bölgesinde kepek, kabuklu ve yağlı cilt parçaları, döküntü ile kaşıntı yer alır. Bebeklerde ve yetişkin bireylerde farklı belirtiler gözlemlenebilir.Bebeklik döneminde farklı bölgelerde farklı semptomlar görülebilmektedir. Bebekliğin ilk aylarında saçlı deride kalın, sarı, yağlı kepek görülebilmektedir. Kulak kıvrımları, yüz, büklüm yerleri ile gövdede kızarıklık, yağlı görünümlü kepek; dirsek ve diz gibi kıvrım yerlerinde ise kızarıklık üzerinde pullu lezyonlar görülebilir.Yetişkinlerde saçlı deri, kulak arkası, burun kenarları, kaşlar, göğüs, ön yüz, sırt ortası ve kıvrım bölgelerde görülebilir. Kaşıntı, kızarıklık, pullanma, genellikle sarı renkli lezyonlar, yağlı görüntü, yağlanma ve kepeklenme gibi belirtiler vardır. Bazı ciltlerde yağlı görünüm olsada ciltte kurulukta görülebilir.
Seboreik dermatit bir çok sebepten kaynaklanabilir. Stres, genetik etkenler, iltihaplanma ve mevsimsel koşullar seboreik dermatitin sebepleri arasında sayılabilir. Bunların dışında, cilt yapısının yağlı olması, seboreik dermatite neden olabilir. İnsan vücudunda bulunan Malassezia cinsi mayalar bazı insanlarda fazla büyüyerek seboreik dermatite sebep olabilir.
Seboreik dermatit, cilt üzerinde birçok belirti gösterse de bulaşıcı değildir. Aynı zamanda dermatit türlerinden hiçbiri bulaşıcı değildir. Seboreik dermatitin bulaşıcı olmadığının bilinmesi, özellikle seboreik dermatit rahatsızlığı olan bireylerin çevresi tarafından iyice anlaşılmalıdır. Stres seviyesinin artması ve moral seviyesinin düşmesi, seboreik dermatit semptomlarını yoğunlaştırabilir. Seboreik dermatit gibi, cilt yüzeylerinde gözlemlenebilen hastalıkların psikolojik etkilerinin hafifletilmesi için kişinin sosyal çevre tarafından baskıya veya tepkiye maruz kalmaması çok önemlidir. Unutulmamalıdır ki seboreik dermatit gibi rahatsızlıklar dönem dönem her insanın cildinde ortaya çıkabilmektedir.
Seboreik dermatit, bebeklerde ve yetişkinlerde farklı bölgelerde gözlemlenebilir. Bebeklerde, saçlı deride sarı ve yağlı kabuk olarak kepeklenmeler yapar. Vücutta ise kol, dirsek, diz ve boyun bölgelerinde görülebilir.Yetişkinlerde ise seboreik dermatit daha çok saçlı ve tüylü deri bölgelerinde görülür. Yüz bölgesinde; kaşlar, yanaklar, burun kenarları, kulak içleri ve arkalarında görülür. Kaşlar ve kirpiklerde de kepeklenme sıkça görülür. Erkeklerde ise sakal ve bıyık bölgesinde yine sıkça rastlanır. Vücutta ise göğüs, göbek deliği ve çevresi, nadiren de koltuk altı ve kasık bölgesinde gözlemlenebilir.
Seboreik dermatit tedavisinde öncelik sebumu yani yağı kontrol altına almaktır. Bunun yanı sıra atak sıklığını azaltmak, deriyi güçlendirmek amacıyla cilt yapısını bozmayan ve koruyan sabunlar, kremler, nemlendiriciler önerilebilir. Tedavide mantar çoğalımını baskılamak ve seboreik dermatitin görüldüğü bölgelerde ikincil enfeksiyonu önlemek önemlidir. Seboreik dermatitin kesin bir tedavisi olmadığı çok iyi anlaşılmalıdır. Buna rağmen doktorların önerdiği şekilde kişisel bakımımıza ve yaşamımıza dikkat ettiğimiz sürece atakları hafifletebilir, semptomları iyileştirebilir ve belirtilerin tekrarlama aralığını uzatabiliriz. Seboreik dermatitin görüldüğü bölgeye göre farklı tedavi yöntemleri önerilir. Yetişkinlerde saç derisinde görülen seboreik dermatitte genellikle antiseboreik yani yağlanma karşıtı şampuanlar doktorlar tarafından önerilir. Bazı durumlarda saç derisinde aşırı yağlanma görülür ve şampuan tek başına çözüm için yetmeyebilir. Yağlanmanın fazla olduğu vakalarda, doktorlar şampuana ek olarak yağdan arındırıcı spreyler önermektedir.Sakal, bıyık, kaş ve kirpik bölgelerinde görülen belirtilerde ise krem veya yapısı itibariyle tüylerin arasından daha kolay emilen köpük formlu nemlendiriciler önerilmektedir. Yüz ve vücutta görülen seboreik dermatitte ise yine kremler önerilmektedir.Seboreik dermatitte hijyen çok önemlidir. Bakteriyel enfeksiyonların gelişme ihtimaline karşı sıklıkla yıkanmak gerekmektedir. Aşırı terlemeden, yağlı beslenmeden, özellikle kızarmış besinlerden ve sentetik kumaş tercihinden kaçınmak gerekmektedir.Bazı durumlarda kortizonlu ilaçlar ve ürünler önerilsede, cilt yapısını korumak için mümkün olduğunca kortizondan uzak durmakta fayda vardır. Bebeklerde uygulanacak seboreik dermatit tedavisinde, yetişkinlere göre daha basit önlemler genellikle yeterli olur. Genellikle doktorlar bebe yağı sonrası şampuanla yıkamayı önerir. Daha ağır bir rahatsızlık durumunda kortizon içeren bazı destekler önerilebilir fakat kortizonlu ürünlerden son ana kadar kaçınmak gerekir.
Seboreik dermatite çeşitli besinler iyi gelebildiği gibi, bazı besinler vitamin ve mineraller bakımından uzmanlar tarafından sıkça önerilmektedir. Bu besin önerileri, seboreik dermatite karşı size diğer tedavilere ek olarak yardımcı olabilir.
Somon, omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Bu sayede ciltteki enflamasyonu azaltarak cilt sağlığını destekler. Seboreik Dermatit hastaları için vazgeçilmez bir besindir.
Yoğurt, probiyotik içeriği sayesinde bağırsak mikrobiyotasının sağlıklı olmasına katkı sağlar. Araştırmalara göre Seboreik Dermatit semptomlarının, bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizliklerle bağlantısı ortaya konmuştur.
Zeytinyağı, antioksidanlar ve anti-enflamatuar bileşenler açısından zengin bir yağdır. E vitamini ve polifenoller içeren zeytinyağı, cildin nemini korur ve Seboreik Dermatit semptomlarını hafifletir.
Avokado, sağlıklı yağlar ile E vitamini ve antioksidanlar açısından zengin bir meyvedir. Bu besinler, cildin içten nemlenmesini sağlar ve Seboreik Dermatit semptomlarını hafifletir. Ayrıca cilt bariyerini güçlendirir.
Ispanak, pazı, marul gibi yeşil yapraklı sebzeler, cilt sağlığı için gerekli olan vitaminler bakımından zengin sebzelerdir. Cildin sağlığını destekler ve iltihabı azaltmaya yardımcı olur.
Türkiye'de birçok şampuan, seboreik dermatiti geçirdiğini iddia etmektedir. Aslında bu iddia ve beklenti tamamen yanlıştır. Yağlanmaya ve kepeklenmeye karşı etkili bir şampuan, seboreik dermatit tedavisinin çok büyük bir bölümünü oluşturur. Buna rağmen seboreik dermatit sadece şampuan kullanımı ile çözülecek bir rahatsızlık değildir. Yaşam tarzımıza ve yediğimiz besinlere dikkat etmek seboreik dermatit tedavisinde büyük önem taşır. Ayrıca yağ ve kepekten arınmak için şampuana ek olarak yağdan arındırıcı güçlü spreyler kullanmakta çok etkili olabilir.Seboreik dermatit için şampuan seçimi yaparken doktor önerisi çok önemlidir. Ayrıca sizinle aynı problemi yaşayan insanların tecrübelerinden faydalanmak ve onlardan öneri almakta ürün tercihinde bir yöntem olabilir.
Blue Cap Şampuan ve Blue Cap Sprey, seboreik dermatitte görülen semptomların hafifletilmesinde yardımcı olur. Özellikle saçlı deriyi, kepek ve yağdan arındırmak için iki üründe doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Blue Cap Şampuan ve Blue Cap Sprey ayrı ayrı kullanılabildiği gibi kombine olarak kullanıma da uygundur. Blue Cap Şampuanı saçınızda 5 dakika bekletip duruladıktan sonra hafif ıslak saça Blue Cap Sprey uygulanmalıdır. Blue Cap Sprey durulanmaz özelliktedir. Blue Cap ürünlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi kortizon içermemesidir. Ayrıca Blue Cap ürünleri, üretimlerinde kullanılan Moleküler Aktivasyon Teknolojisi sayesinde kepeklenme ve yağlanma üzerinde etkisini hızlı bir şekilde gösterir ve semptomların tekrarlama aralığını uzatır. Bu üretim teknolojisi sayesinde yan etki ihtimalini minimuma indirirken, etkiyi maksimuma çıkarır. Blue Cap ürünleri cilt bütünlüğünü korumaya yardımcı olurken yüksek emilim ve biyoyararlınım gösterir. Antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde de semptomların kaynaklarından biri olabilecek mantar oluşumu üzerinde etkilidir.
Seboreik dermatitte nem ihtiyacı oluşabilir. Bu nem ihtiyacı için Blue Cap'in 2 ürünü doktorlar tarafından önerilmektedir. Blue Cap Krem ve Blue Cap Köpük bu nem ihtiyacınızı karşılayacaktır. İkisinin arasında tercih yaparken göz önüne alınması gereken kriter, uygulanacak bölgenin tüylü mü tüysüz mü olduğudur. Saç dipleri, sakal, bıyık, kaş gibi bölgelerde Blue Cap Köpük tercih edilmelidir. Bunun nedeni ise köpük yapısı sayesinde tüylerin arasından, yapışmadan kolayca emilmesidir. Blue Cap Kremin ise yüz gibi lokal ve tüysüz bölgelerde kullanılması önerilmektedir.