Blue Cap Köpük; egzama, seboreik dermatit, rosacea gibi cilt problemlerinde semptomların hafifletilmesinde yardımcı olur.Blue Cap Köpük, Moleküler Aktivasyon Teknolojisi ile güçlendirilerek İspanya'da üretilmiştir.. Kortizon içermeyen formülü sayesinde cilt yapınızı korur. Cildinizde oluşan pullu lezyonlara, kaşıntıya, kepeğe ve kızarıklığa karşı size yardımcı olur. Cildinizi yoğun nemlendirir ve semptomların tekrarlama sürelerini uzatır.
Blue Cap Köpük semptomlar görünmeye başladığı andan itibaren semptomlar bitene kadar günde 2 kez kullanılmalıdır. Semptomlar tekrarlayana kadar başka bir nemlendirici ile cildin nemlendirilmesi önerilmektedir. Özellikle saç, sakal, kaş gibi tüylü bölgelerde kullanım kolaylığı sağlar ve durulanmayan yapısıyla hızlıca emilir. Blue Cap Krem'den ayrıldığı nokta budur. Blue Cap Krem, daha küçük ve lokal bölgelerde kullanılmalıdır.
Blue Cap ürünleri Catalysis tarafından İspanya'da üretilmektedir. Catalysis çalışmalarını eczacılık, dermokozmetik ve diyetetik alanlardaki ürünler ile ilgili araştırma ve geliştirmeye adamıştır. Araştırmalarının amacı, çok sayıda yan etkiye neden olan agresif ilaçlar kullanmadan yeni terapötik yaklaşımlar tasarlamaktır. Blue Cap ürünleri bu doğrultuda üretilmiştir. Antioksidanların, serbest radikaller üzerindeki faydalı etkileri ve bağışıklık sisteminin modülasyonundaki son buluşlara dayanarak geliştirilmiştir. Blue Cap ürünlerinin üretiminde en iyi sonuçları elde etmek için dünyada benzeri olmayan ''Moleküler Aktivasyon Teknolojisi'' kullanılmaktadır. Blue Cap ürünlerini tüm eczaneler ve pazaryerlerinden veya resmi satış sitesi Primum Club'tan satın alabilirsiniz.
Aqua, Isopropyl palmitate, Isobutane, Diethylhexyl carbonate, Sucrose cocoate, Polyglyceryl-3 methylglucose distearate, Glycerin, Propane, Cyclopentasiloxane, Cyclohexasiloxane, Ceramide NP Ceramide AP, Ceramide EOP, Phytosphingosine, Cholesterol, Sodium lauroyl lactylate, Carbomer, Xanthan gum, Methylparaben, Propylparaben, Propylene glycol, Diazolidinyl urea, Phosphoric acid, Glyceryl stearate, Methyl gluceth-20, Bisabolol, BHT, BHA, Piroctone olamine, Stearyl alcohol, Sodium methylparaben, Sodium propylparaben, Tocopheryl acetate, Butane, Parfum, Benzyl alcohol, Cinnamyl alcohol, Coumarin, Isoeugenol, Hexyl cinnamal, Linalool, Citronellol, Ceraniol, Alpha-isomethyl ionone, Benzyl salicylate.
Egzama (atopik dermatit) ciltte kuruluğa, lezyonlara ve yoğun kaşıntıya neden olan kronik bir cilt rahatsızlığıdır. Cildin kaşınması, kırmızı kabarmalara, cilt yüzeyinde çatlaklara ve yarılmalara neden olabilir. Bu tür ciltlere atopiye yatkın cilt denir.Egzama'da görülen yoğun kaşıntı hissi uykuyu zorlaştırır. Yorgunluk, okulda ve işte kötü performans, sosyal yaşamın kısıtlanması, günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanma gibi sonuçları vardır. Genel olarak daha kötü yaşam kalitesi ile sonuçlanır. Detaylı okumak için tıklayınız.
Egzamanın en temel belirtileri arasında kızarıklık ve yoğunluğu değişen kaşıntı yer alır. Kuruluğa bağlı olarak pullanma, döküntü ve çatlak da görülebilir. Bu çatlaklar kanamalı olabilir. Bu sebeple, tahriş ihtimaline karşı cildin kaşınmaması ve cilde gereken nemin sağlanması gerekir.
Seboreik dermatit teknik olarak sebase bezlerinin yoğun olduğu dönemlerde, kroinik tekrarlayan, eritemli(kızarık), skuamlı plaklarla seyreden inflamatuvar bir deri hastalığıdır.Seboreik dermatit, saç derisini etkileyen yaygın bir cilt rahatsızlığıdır. Ciltte pullanmaya, kızarıklığa ve inatçı, sürekli devam eden kepeklere neden olur. Seboreik dermatit özellikle kafa derisinde görülmesinin yanında özellikle erkeklerde sakal bölgesini etkileyebilir. Ayrıca insan vücudun daha yağlı olan burun kenarları, göğüs, göz kapakları, kaşlar, kulaklar, yüz gibi bölgelerini de etkileyebilir.Seboreik dermatit vakalarının bir kısmında, durum herhangi bir tedavi uygulanmadan kendiliğinden ortadan kaybolabilir. Fakat genellikle vakalarda belirti ve semptomlar kaybolmadan önce çok sayıda tekrarlanan tedaviye ihtiyaç duyulabilir. Belirtiler ve semptomlar daha sonra tekrar edebilir. Doktorlar tarafından önerilen günlük temizlik ve deride yağlılık ile ölü cilt birikimini azaltmaya yardımcı olacak ürünleri kullanabilirsiniz.Seboreik dermatit; kepek, seboreik egzama olarak da adlandırılır. Seboreik dermatit yetişkinlerin yanı sıra bebeklerde de görülebilir. Bebeklerin kafa derisinde kabuklu, pullanmaya neden olur. Detaylı okumak için tıklayınız.
Seboreik dermatit hastalığının belirtileri ve semptomları arasında birkaç ayrıştırıcı problem vardır. Kafa derisinde, saçta, kaşlarda, sakalda veya bıyıkta pullanma ve kepek oluşumu bulunur. Seboreik dermatitin diğer belirtileri arasında kafa derisi, yüz, burun kenarları, kaşlar, kulaklar, göz kapakları, göğüs, koltuk altı, kasık bölgesi, göğüs altı gibi bölgelerde beyaz veya sarı pullarla veya kabuklarla kaplı yağlı cilt lekeleri, kaşıntı ve deride kızarıklık yer alır.
Sedef hastalığı, cilt hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasına neden olan otoimmün bir cilt rahatsızlığıdır. Bir diğer adı psoriasis olan sedef hastalığı sırasında ciltte beyaz pullarla kaplı engebeli biçimde kırmızı lekeler görülmektedir.Bu pullu lekeler cildin herhangi bir yerinde büyüyebildiği gibi çoğunlukla kafa derisinde, dirseklerde, dizlerde ve sırtta görülmektedir. Sedef hastalığı bulaşıcı değildir, yani kişiden kişiye geçemez. Genetik yatkınlığı bulunan aynı ailenin üyelerinde görülebilmektedir.Sedef hastalığı genellikle erken yetişkinlikte görülür. Çoğu vakada cildin sadece birkaç bölgesi etkilenir. Daha ağır vakalarda ise sedef hastalığı vücudun büyük bir bölümünü kaplayabilir. Kırmızı lekeler zaman içerisinde iyileşebilir ve bireyin hayatı boyunca tekrar edebilir.Sedef hastalığı, kepeklerle seyreden bir hastalıktır.Çocuklarda sedef hastalığı, vücutta damlacık şeklinde görülürken, yetişkinlerde ise plak şeklinde ve stabil olarak seyredebilir. Sedef hastalığı yalnızca ciltte döküntü hastalığı olmamakla birlikte, sedef hastalarında tüm vücudu etkileyen ve döküntülere eşlik eden başka şikayetler görülebilmektedir. Okul, iş, günlük ve sosyal yaşantıyı kötü etkiler.
Sedef hastalığının türleri birbirinden farklıdır. Bireyin sahip olduğu türe göre sedef hastalığının belirtileri değişmektedir.En yaygın sedef hastalığı türü olan Plak Tipi Sedef Hastalığıdır. En belirgin semptomu kırmızı lekeler şeklinde, gümüş renkli pullarla kaplı kaşıntılı ve ağrılı olabilen plaklardır. Bu plaklar kaşıntılı ve ağrılı olabilirler. Bu plaklar bazen çatlayıp kanamaktadır.Daha ağır vakalarda plaklar cildin çok geniş alanlarını kaplayabilir. El ve ayak tırnaklarında renk değişikliği, çukurlaşma, parçalanma ve tırnağını yatağından ayrılması da dahil olmak üzere bozukluklar görülebilir. Kafa derisinde ise pullanma ya da kabuklanma görülebilir. Sedef hastalığının bir diğer türü Püstüler Sedef Hastalığıdır. Genellikle yetişkinlerde görülmektedir. Avuç içleri ve ayak tabanlarında, içi iltihap olmayan, beyaz veya sarı renkli sıvı ile dolu baloncuklar olan küçük püstüllere neden olmaktadır. Ayrıca kızarık ve pullu cilt görünümüne de neden olur.Diğer bir tür ise, genellikle çocukluk veya genç erişkinlikte başlayan Damlacık Tarzı Sedef Hastalığıdır ya da diğer adıyla Guttat Sedef Hastalığıdır. Bu tür çoğunlukla gövde ve uzuvlarda küçük, kırmızı lekelere neden olur. Guttat Sedef Hastalığının tetikleyicileri arasında solunum yolu enfeksiyonları, strep boğaz enfeksiyonu, bademcik iltihabı, stres, ciltte yaralanma ve antimalaryal veya beta-bloker ilaç kullanımı mevcuttur.Koltuk altı, kasıklar, kulak arkası ve göğüs altı gibi cildin kıvrıldığı yerlerde ortaya çıkan parlak kırmızı renkte lezyonlar şeklinde görülen ters yerleşimli ya da diğer adıyla Inverse Sedef Hastalığı bir başka türdür. Eritrodermik Sedef Hastalığında ise cildin yanma kızarıklığına sahip olduğu ve pulların tabakalar halinde döküldüğü görülmektedir. Eritrodermik Sedef Hastalığı şiddetli güneş yanığı, enfeksiyon, bazı ilaçların kullanımı ve bazı sedef hastalığı tedavilerinin durdurulmasıyla tetiklenebilir. Derhal tedavi edilmediği takdirde ağır hastalıklara ve ciddi sorunlara yol açabilir.Bunlardan farklı olarak sedef hastalığı olan bireylerde Sedef Romatizması ya da Psoriatik Artrit adı verilen bir tür artrit görülebilir. Bu durumda eklemlerde ağrı ve şişme olur.
Blue Cap Krem; yüz, el ve ayak gibi lokal bölgelerde kullanılmak üzere üretilmiştir. Yapısı gereği tüy ve saçlara yapıştığı için tüysüz bölgelerde kullanılması önerilir.
Blue Cap Köpük ise tüylü ve geniş bölgelerde kullanılmak üzere üretilmiştir. Köpük yapısı sayesinde kolayca yayılır ve emilir. Saç, sakal ve kaş diplerinde görülen semptomlar için doktorlar tarafından özellikle önerilir. Cildinizin neme ihtiyaç duyduğu dönemlerde, ultra nem özelliği ile nem ihtiyacını karşılar.Saç diplerinde oluşan kızarıklık, kaşıntı, kepek, pullanma ve döküntü için Blue Cap Şampuan ile beraber de kullanılabilir.