Üre, karaciğerde aminoasitlerin metabolizması sonucunda oluşan ve böbrekler yoluyla vücuttan atılan bir azotlu bileşiktir. Ancak cilt bakımı dünyasında üre, cildimizde doğal olarak bulunan ve nemi cildimizde tutan moleküller olan Natural Moisturizing Factor (NMF)’ün bir parçası olarak nem tutma kapasitesinden dolayı öne çıkar.
Cilt üzerindeki etkileri sadece nemlendirme ile sınırlı kalmaz. Üre, aynı zamanda bariyer onarımı, keratolitik etki ve aktif madde penetrasyonunu artırma gibi pek çok fonksiyon gösterir.
Üre, higroskopik bir moleküldür; yani hem ortamdan hem de cilt altından suyu çekerek epidermiste (cildin en üst katmanı) hapseder. Transepidermal su kaybını azaltarak cildin kurumasını önler. Cilt bariyerini destekleyerek daha yumuşak, esnek ve dayanıklı bir doku oluşturur.
Transepidermal Su Kaybı (TEWL) Nedir? → Vücuttaki nemin buharlaşarak vücuttan uzaklaşması.
Orta ve yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında keratini yumuşatarak ölü derilerin ciltten uzaklaşmasını sağlar. Bu etki, çilek bacak, topuk kalınlaşması ve keratoz gibi durumlar için faydalıdır. Dermatolojik olarak %20–30 aralığında kullanılan formüllerde bu etki belirgindir.
Üre, cilt bariyerinde yer alan proteinlerin sentezini destekler. Aynı zamanda antimikrobiyal peptidlerin aktivasyonunu artırarak inflamasyona eğilimli ciltlerde (egzama, atopik dermatit vb.) destekleyici etki sağlar.
Uygulanan Üreli kremler, cilt bariyerinde geçici bir gevşeme sağlayarak, sonrasında kullanılan aktif maddelerin daha etkili emilmesini kolaylaştırabilir. Bu özellik, tedavi edici serumlar ya da dermatolojik kremlerle birlikte kullanıldığında klinik faydayı artırabilir.
Eva Maree Ultra Yumuşatıcı Vücut Peelingi içeriğinde bulunan üre, kayısı yağı ve hyaluronik asit ile cildinize nazik peeling sunar. Ürünü detaylı incelemek için ürün ismine tıklayabilirsiniz.
%2–5: Hafif kuruluk için uygundur. Cilt bakımına günlük dahil edilebilir.
%5–10: Hafif pullanma, keratoz pilaris gibi durumlar için idealdir.
%20–30: Topuk, dirsek gibi kalınlaşmış alanlarda ve dermatolojik tedavilerde kullanılır. Eczanelerden temin edilebilir.
Yapılan çalışmalara göre, %10 üre içeren kremler atopik ciltte nem kaybını azaltır ve bariyer fonksiyonunu destekler. Yüksek toleranslıdır ve çocuklarda bile kullanılabilir.
Sedef plaklarında kalınlaşmış deriyi yumuşatma, pullanmayı azaltma gibi etkiler sağlar. Klinik uygulamalarda %20–30 Üre içeren ürünler tercih edilir.
Düşük konsantrasyonlu Üre içeren şampuanlar, pullanmayı azaltarak saç derisini yatıştırır. Glisirizik asit ile birlikte kullanıldığında anti-inflamatuar etkinlik daha da artabilir.
Üre, soyucu etkisi sayesinde melanin birikimini azaltabilir. Bu durum, leke bakımında kullanılan aktiflerin etkinliğini destekleyici bir avantaj sunar. Fakat doğru konsantrasyon kullanımı oldukça önemlidir.
Egzama (atopik dermatit), psöriasis vulgaris (sedef hastalığı), seboreik dermatit ve kepek hakkındaki bloglarımızı incelemek ve daha detaylı bilgi edinmek için tıklayınız.
Sık epilasyon, ağda veya tıraş sonrası ciltte batık tüyler oluşması yaygın bir sorundur. Bu durum genellikle cilt yüzeyindeki ölü deri birikiminin tüylerin doğal çıkış yolunu kapatmasıyla meydana gelir. Üre içeren ürünler, bu ölü hücreleri yumuşatarak cilt yüzeyinden uzaklaştırır ve batık oluşumunu azaltır. Aynı zamanda cildi nemli tutarak, tüylerin daha kolay ve düzgün çıkmasına yardımcı olur. Özellikle bacak, koltuk altı ve bikini bölgesi gibi alanlarda düzenli kullanıldığında cildin dokusunu iyileştirir ve pürüzsüz bir görünüm sağlar.
Çilek bacak hakkındaki blogumuzu incelemek için tıklayınız.
Bebek ve çocuklar: %2–5 konsantrasyonlardaki Üre içerikli ürünler, yalnızca doktor önerisi ve kontrolünde kullanılabilir.
Ergenler: Akne, keratoz gibi cilt sorunları için yalnızca doktor önerisi ve kontrolüyle kullanılabilir, %10–20 formlar etkili olabilir.
Yetişkinler: Fotoyaşlanma, kuruluk, leke ve egzama gibi sorunlara karşı %10–30 Üre destekli bakım ürünleri kullanılabilir.
Yaşlılar: Cilt inceldiği için %10–20 aralığında Üreli kremler cilt elastikiyetini ve nem dengesini destekler.
Genel olarak üre, kozmetik ve dermokozmetik ürünlerde güvenli kabul edilen bir bileşendir. Düşük konsantrasyonlarda (genellikle %2–10 arası) günlük kullanıma uygundur ve alerjik reaksiyon riski oldukça düşüktür. Ancak yüksek konsantrasyonlarda kullanıldığında, özellikle hassas ciltlerde hafif yanma, batma veya kızarıklık gibi geçici reaksiyonlar oluşabilir. Bu nedenle özellikle yüzde kullanılmadan önce küçük bir cilt bölgesinde test edilmesi önerilir. Ayrıca, açık yara veya aktif dermatolojik lezyonlar üzerine uygulanmamalıdır. Klinik çalışmalar, kontrollü kullanımda ürenin uzun vadede cilt bariyerini güçlendirdiğini ve hidrasyonu artırdığını göstermektedir.
Cilt sağlığını desteklemek ve özellikle nem dengesi bozulmuş, bariyeri zayıflamış ciltlerde etkili bir bakım rutini oluşturmak için üre içerikli formüller doğru konsantrasyon ve destekleyici bileşenlerle birlikte tercih edilmelidir. Dermatolojik hastalıklarda kullanılacaksa mutlaka doktor ve eczacınıza danışınız.
Üre, ciltte nemi hapseder, kuruyan ve pullanan cildi yumuşatır, bariyer fonksiyonunu güçlendirir ve ölü hücrelerin atılmasını kolaylaştırır. Orta ve yüksek konsantrasyonda keratolitik etkisi sayesinde batık tüy ve çilek bacak gibi sorunlarda da faydalıdır.
Üre kullanımı kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Üreyi cilt bakım rutininize katmadan önce doktor ve eczacınıza danışıp sizin için doğru olan konsantrasyonu öğrenmelisiniz.
Bu yazı Primum Pharma ekibinden Eczacı Nil Eker tarafından yazılmıştır.
Ciltte aniden ortaya çıkan yanma hissi; kızarıklık, batma veya kaşıntı gibi belirtilerle birlikte görüldüğünde cilt bariyerinin zayıflaması, yanlış ürün kullanımı, çevresel faktörler ya da dermatolojik hastalıkların habercisi olabilir. Bu yazıda, ciltte yanma ...
The Anti-Wrinkle Efficacy of Argireline, a Synthetic Hexapeptide, in Chinese Subjects
Probiyotiklerin sindirim sağlığına ve kilo verme sürecine olan etkilerini, hangi suşların zayıflamaya destek olabileceğini ve doğru probiyotik seçimini bu yazıda keşfedin.
